Lider Erdoğan dev açılışta açıkladı! Şimdi sırada İzmir var
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Doğa ve tarih şehri Kocaeli’nin adı büyük, yüreği büyük tüm güzel insanlarına bugün yine selamlarımı gönderiyorum. Elhamdülillah açmak için ortaya geldik Kocaeli Şehir Hastanemizin ve diğer yatırımlarımızın hayırlı olmasını diliyorum.
Kemal Bey hayatınızda hiç böyle hastaneler gördünüz mü? SSK Genel Müdürü olduğunuzda hastanelerimiz ortadaydı. Rahmetli Savaş Ay hayatta olsa bile keşke yeniden onunla yaptığı programları görebilsek. Hastanelerimizin durumu nasıldı? Neydi bu küfür?
Hastanelerde hastalarımız rehin alındı veya rehin alındı ve orada öldü. O günleri hatırlıyorsun değil mi? O dönem SSK’nın başında Kemal Bey vardı. Bu topraklar onlara teslim edilecek mi? 5 koyunu gütemeyene mi verilecek bu toprak? Bu ülke Kandil’e teslim edilebilir mi? Bu ülke terör örgütüne mi teslim edilecek?
Hele kardeşlerim bu vatan Kandil’e mi teslim edilecek? Bu ülke terör örgütüne mi teslim edilecek? İşte dün Diyarbakır’daydık. Diyarbakır’da da oradaki vatandaşlarımızın şikayetlerini gördük. Ne dediler biliyor musun? Başkanım lütfen bizi onların eline bırakma. Sen bizi bırakmadıktan sonra biz seni bırakacak mıyız? Bunların nemenem olduğunu biliyoruz.
Diyarbakırlı annelerimizin bebeklerini Kandil mi kaçırdı? Hatta Diyarbakır’da bir Selo var, o şimdi Edirne’de… 51 Kürt kardeşimizi mi öldürdüler? Hatta bu gençlerin üzerinden arabayla geçtiler. Onları böyle öldürdüler. Onlar da Kürttü. Kürtlere değer verirken ne oldu? Söyledikleri Kürt falan değil. Açıkça söylüyorum bizde böyle bir durum var onlar Kürt ne kadar biz Türküz. Biz Kürtler, Türkler, Lazlar, Çerkezler, Abazinler, Boşnaklar ve tüm kardeşlerimiz Yaratan anlayışıyla yaratılanı seviyoruz. Ayrımımız yok. Bizde bölücülük yok.
SIRADA İZMİR VAR
Bugün 1.218 yataklı, deprem izolatörlü modern yapısı ve her türlü imkanı olan üniteleriyle Kocaeli Şehir Hastanemizle çok şükür gurur duyuyorum. Rabbime hamdolsun Kocaeli’de böyle bir hastane yapma imkanını bize nasip etti.
Parası olan vatandaşlarıma sesleniyorum; Hastalarınızı artık Cleveland’a göndermeyin. Hekim arkalarında değil. Süper bir hastane. Ülkemizin büyükşehirlerini bu hastanelerle donatıyoruz. Modernite burada. Tüm personeli ve hasta bakıcısıyla harika bir hastane.
Şimdi İzmir var. Bayram öncesi açmaya çalışacağız. Türkiye’yi sağlık alanında küresel bir çekim merkezi haline getirmeye kararlıyız. Yabancıların ülkemize ilgisi artıyor. Sağlık alanında kurduğumuz altyapı, sistem reformu ve insan gücünün kıymetini milletimiz çok iyi bilmektedir.
HATAY HASTANE TEMİZİ
Öte yandan muhalefet her gün yeni bir iftira ve iftira ile bu hizmetlere ve bu eserlere saldırmaya devam ediyor. Geçen hafta Hatay’da inşaatına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesiyle bizi alt üst etmek isteyen bir cahil vardı. İnşallah 1,5 ay sonra o hastane hizmete girecek. Bakalım bunu yapanlar alay ettikleri temeller üzerinde yükselen hastane açılınca milletimizden özür dileme şerefini gösterebilecekler mi?
7 kişilik kumar masası kurmuşlar. Yetmedi, bütün terör örgütleriyle anlaştılar. Fark edeceksiniz ki bu koalisyonda her şey var ama vatandaşa çare yok. Vizyon yok. Ne eğitimde, ne sağlıkta, ne diplomaside alakaları yok. Millete rastgele vaatleri yok. Tek yapmaları gereken ortaklarına başkan yardımcılığı koltuğunu vermek. Hazineyi tamamen çökertmek ve ülkeyi emekçi memurların maaşlarını ödeyemez hale getirmek.
Bildiğiniz gibi CHP genel başkanının işinin değerli bir kısmı şehir hastaneleriyle uğraşmakla geçti. Salgın ve sarsıntı dönemlerinde bu hastanelerin ne kadar hayati olduğunu hep birlikte gördük. Türkiye, asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinin yükünden, devletinin gücü, kurumlarının kapasitesi ve halkının fedakarlığı sayesinde ayağa kalktı. Bu işlerin kendiliğinden olduğunu sanıyorlar. Kendi kendine yürür. Türkiye’nin 21 yılda kaydettiği demokrasi ve kalkınma kazanımlarına bakarak kükrediler.
“BU KABA DÜZENİ DEĞİŞTİRDİK”
Ama eski Türkiye’nin sistemi buna uygun değildi. Merhum Menderes, Özal gibi liderler olsa da sistem, ülkemizi geride bırakma, baskı ve zulümle milletimizi potansiyelinden uzaklaştırma komitesiydi. Bu eskimiş sistemi değiştirdik. Milletimizin güvenini boşa çıkarmamak, mazlumların umutlarını diri tutmak için 21 yıldır her gün bu gayreti sarf ettik. Unutmayın ki kaderden önce kadere olan inancımızla hiçbir soruna, kurulan hiçbir tuzağa, maruz kaldığımız hiçbir saldırıya aldırış etmeden yürüdük. Ne demiş şair, ‘Sen yürüyeceksin, arkandan insanlar yürüyecek. Sana Ulubatlı Hasan’dan selamlar getirdim. Bu inançla gözümüzü hedeflerimizden bir an olsun ayırmadık.
“7’Lİ MASA KURULU, OYUN MASASI… YETMEZDİ, TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE ANLAŞTILAR”
Her gün yeni bir çaba içindeyiz. Bu çaba, 14 Mayıs’ta Türkiye Asrını milletimize, dostlarımıza ve tüm insanlığa müjdeleme çabasıdır. Buna hazır mıyız? Hazırım dersen iş biter. Attığımız her adımda olduğu gibi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önüne de her türlü engeli koymaya çalışıyorlar. Bu muhalefet ne yaptı? 7’li masa kurdular, kumar masası yetmedi, PKK’dan FETÖ’ye bütün terör örgütleriyle anlaştılar. Yetmedi, emperyalistlerin ve tefecilerin desteğini aldılar. Dikkat ederseniz bu koalisyonda her şey var. Endişeye çare olmaktan başka ne ararsan bulunur. Ancak ulusun kendisi yoktur. Vizyon gerçekte yoktur. Bir program düşünürseniz akılları o kadarına ulaşamaz. Proje diye ortaya koyduklarının yarısı saçmalık, yarısı yanlış. Bir kısmı yaptığımız iş. Yaptıkları hiçbir şey yok. Bunların eğitimle, sağlıkla, adaletle, güvenlikle, ulaşımla, tarımla, diplomasiyle, uluslararası ilişkilerle hiçbir ilgisi yok. Bunun için vatana ve millete hiçbir vaatleri yoktur.
“YAPMALARI GEREKEN TEK ŞEY İŞİ ÇALIŞTIRMAK, İŞÇİ VE EMEKLİLİKLERİ ÖDEMEZ”
Tek yapmaları gereken, ortaklarının altında bir Başkan Yardımcısı koltuğu çekmek. Bakanlık vererek herkese mavi boncuk dağıtıyorlar. Halktan kovulan teröristleri yeniden devlete doldurmak. Hazineyi tamamen harap etmek ve ülkeyi yeniden işçi, memur ve emekli maaşlarını ödeyemez hale getirmek. Bunu geçmişte yaptıklarını hatırlayın. Bunları ödeyebilmek için yine eski hazine başkanıyla birlikte Türkiye sözcüsü bulunduruyorlar ya da otelde kapalı kapılar ardında IMF ile görüşüyorlar. Peki biz ne yaptık? Şu anda masanın etrafındakilerden biri benim bir zamanlar bakanımdı. Hatırlıyor musun? Şimdi Davos’ta oturuyoruz, IMF başkanıyla konuşuyoruz. 6’lı masanın etrafındaki kişi artık benim bakanım. IMF başkanına bakın dedim, dedim ki; Ara sıra Türkiye’ye adam gönderiyorsunuz, Türkiye’yi ben yönetiyorum, siz değil. Taksitlerinizi almaya mı geliyorsunuz, geliyorsunuz. Taksitlerinizi alıyor musunuz? 2013’e kadar devam ettik ve 2013’te yaptığımız bu görüşmeden sonra 2013’te bu ödemeyi bitirdik. IMF’yi Türkiye’den kovduk. Ama CHP’ye sorarsanız ne diyor? IMF ile oturup konuşmanız gerekiyor. Bu senin işin. İşte 6’lı tablo. Aslında Allah size bu fırsatı vermeyecektir. Biz IMF’li değiliz, kendi kendimize yeteriz. 23,5 milyar dolar olan IMF borcunu 2013’te sıfırladık. O dönemde Merkez Bankamızın rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi 100 milyar doların üzerinde.
“BU ÇOCUK KATİLİNİ ORTADAN ÇIKARMAYA SÖZ VERENLERLE MİLLETİM BİRLİKTE OLUR MU?”
Bunlar yaptığı yatırımlarla, sağladığı istihdamla ülkenin büyümesine katkıda bulunanları rahatsız ediyor. Şimdi çıkıp bunu protesto edecekler. Meğer bütün söyledikleri bunlarmış. 10-11 kadar büyükşehir belediyeniz var. Mesela ne yapıyorlar? Yaptıkları bir şey var mı? İstanbul’da yaptıkları bir şey var mı? Ankara’da yaptıkları bir şey var mı? İzmir’de yaptıkları bir şey var mı? Hayır, onlar yapamazsa Cumhur İttifakı yapacak. Şimdi bir şeyler yapıyorlar, her ortağa bir başkan yardımcısı vereceğiz demediler mi? Gittiği her yerde bakanlıklar dağıtmaya başlamadı mı? FETÖ’cülere, PKK’lılara sizi devlete geri götüreceğimizin sözünü vermediler mi? Düşünebiliyor musunuz, bu bir hukuk devleti. Bu hukuk devletinde kusura bakmayın, şimdi yine tutukluları çıkaracaklar. Selo’yu indireceklerdi. Çocuk katilini çıkaracaklardı. Milletim bu çocuk katilini ortaya çıkarmak için sesini yükseltenlerin yanında olacak mı? Bu Selo ile çalışacak mı? O yüzden 14 Mayıs’a 28 gün kaldı, durmayın yola devam.
“14 MAYIS’TA MİLLETİMİZİN EN İYİSİNİ YAPACAĞINA İNANIYORUM”
Kemal Bey yurt dışından 300 milyar dolar getireceğim diyerek ülkeyi tefecilere satmıyor mu? Devlet yönetmenin ne olduğunu bilmiyorsun, anlamıyorsun. Sana bu sözü kim veriyor? Hangi makamdasın tefeciler sana bu parayı vereceklerini söylüyorlar. Dünyada böyle bir şey var mı? Devleti yönetiyoruz. Elhamdülillah 20 yıldır bu devleti biz yönettik, yönetiyoruz. Bakkalı bile işletmedin. Bu tefeciler 2 günde alacaklar diye devletin gelirlerine el koyduğunda işçi, memur ve emeklilerin maaşlarını kim ödeyecek? Eskiden böyle değil miydi? Memur maaşlarını ödeyemediler mi? Yatırımcılar köşelerine çekildiğinde yeni teknoloji ve üretim tesislerini kim kuracak? Orada çalışmak için sabırsızlanan gençlerimize kim istihdam sağlayacak? Bu listeyi uzatmak mümkün ama sorun 14 Mayıs’ta milletimizin hangi siyaset dilini, hangi siyaset modelini seçeceğidir. Bir yanda bizim ürün ve hizmet politikamız var. Öte yandan Kemal Bey’in böbürlenme, iftira ve yok etme politikası var. Bir tarafta unsurların ve mevzilerin birliği olan Cumhur İttifakı var. Diğer tarafta ise proje ürünü olan 7 ortaklı kumar masası bulunmaktadır. Milletimizin ferasetine, ferasetine, dirayetine her zaman güvendik. Çok şükür hiç hayal kırıklığına uğramadık. 14 Mayıs’ta milletimizin gereğini yapacağına yürekten inanıyorum.
GALERİYE GİT